Gençlerin Okçuluğa İlgisi Arttı
- HEMDEM
- 9 May 2019
- 2 dakikada okunur
Son zamanlarda popülerliğini artıran Okçuluk Sporu, eğlenceli eğitim süreciyle kişinin stresini azaltıyor.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğrencisi aynı zamanda Geleneksel Türk Okçuluğu Topluluğunda eğitim veren Meliha Günaydın, kişilere eğitim verilirken çok eğlenceli anlar yaşadıklarını söyleyerek ok atarken ellerinin zarar görmesine rağmen ok atmaya devam ettiklerini belirtti.
Yaklaşık 2 senedir Okçuluk eğitimi veren Meliha Günaydın, okçuluğa arkadaş tavsiyesiyle başladığını ve ilk atıştan sonra sürekli ok atmak istediğini vurgulayarak “Başlarda arkadaşlarla bir şey yapalım derken sonrasında ‘Hadi ok atalım, geliştirelim ve öğretelim. Herkes bu tadı alsın’ moduna geldik. Genel olarak ilk atıştan sonra bir daha atayım ilerleyeyim mesafemi artırayım şeklinde istek oluşturuyor.” şeklinde konuştu.
Eğitmen Meliha Günaydın, okçuluk sporunun düzenli bir şekilde devam ettirilmesi gerektiğini kaydederek ilerleyen zamanlarda artık atışların gelişip otomatikleştiğini dile getirdi.
“İlk aşamada lastik eğitimi veriyoruz”
Günaydın, okçuluk sporu eğitim süreçlerini şu şekilde anlattı: “İlk aşama olarak lastik eğitimimiz oluyor. İşin temelinde lastik var. Lastik sürekli çekilmesi gereken bir şey. Çünkü kasların asla durmaması sürekli çalışması gerekiyor. Lastiklerin renklerine göre sertlikleri var. Sertliklere göre çekiş kabiliyetini ve hâkimiyetini artırman gerekiyor. Sarı, mavi ve yeşil terebant plates lastiğini kullanıyoruz. Genelde yeşil renk lastiği tavsiye ediyoruz çünkü herkesin rahat rahat çekebileceği bir lastik. Kendini çok güçlü hissetmeyene mavi terebant aldırıyoruz ki zorlanmasın. Lastikleri bir ya da 2 ders çektikten sonra kepazeye geçiriyoruz”
“El emeği Kepazeler”
Kepazenin boş yay çekimi olduğunu söyleyen Meliha Günaydın, “Kepazeleri biz topluluk olarak plastik borudan yay formuna geçirip kendimiz yaptık. Yani el emeği kepazeler. Onları çekip bırakma eğitimimiz oluyor. Bu hem kaslarını güçlendiriyor hem normal yaya geçtiğin zaman çekişinde rahatlık oluyor.” ifadelerini kullandı.
“30 libre ile eğitime başlıyoruz”
Genellikle 30 libre ile eğitime başladıklarına değinen Eğitmen Günaydın, sonrasında kişinin gücüne göre librelerin 35, 37, 38, 40, 41 gibi daha büyük librelerle eğitime devam ettiklerini söyledi. Günaydın, “30 ile 31 libre arasında çok büyük fark yok ama bazıları 31 libreyi kullanamayıp, çekemediklerini söylüyorlar. 30 libre ile devam ettiriyoruz. Mesafe olarak ise 10 metreden atışa başlatıyoruz. 15 metreye çıkıyoruz. 15 metre kilit bir nokta bizim için orada biraz duruyoruz. Eğitim alan kişilerin 15 metrede atışı tam oturtmalarını bekliyoruz.” diye konuştu.
‘Teknikler boy ve kol uzunluğuna göre değişiyor’
Yakın ve uzak mesafelerde yay çekiminin farklı olduğunu belirten Meliha Günaydın, yakın mesafede yayı göz çevresine kadar uzak mesafede ise elmacık kemiğine kadar yayın çekilmesi gerektiğini vurguladı. Günaydın 35 metrede yayı çeneye, 45 metreye çıktığında ise elmacık kemiğine kadar çekilmesi gerektiğini ifade ederek bu tekniklerin boy ve kol uzunluğuna göre de farklılık gösterdiğini kaydetti.
Okçuluk sporunda yaş sınırlamasının olmadığını herkese hitap ettiğini belirten Eğitmen Meliha Günaydın, Okçuluk sporunu bilen ya da daha önce ilgilenmiş olan ebeveynlerin küçük yaşta çocuklarını teşvik ettiğini öne sürdü.
Meliha Günaydın, Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu hocalarından ve Necmettin Erbakan Üniversitesinden destek aldıklarını söyleyerek sözlerini tamamladı.
Sonay Çalık
Comments