Yeşil sahalarda ‘Eğitim Vakti’
- HEMDEM
- 30 Nis 2019
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 May 2019
Son yıllarda toplumun huzurunu tehdit eden ve sıradan bir olaya dönüşen spor sahalarındaki şiddet, yavaş yavaş terörizme doğru gitmeye başladı.
Büyük bir sektör olan spor, insana bilgi, beceri ve yetenek kazandırarak çevreye uyumu kolaylaştırma, dayanışma, belirli kurallara göre mücadele gücünü arttırma ve heyecan duyma amacıyla yapılan evrensel faaliyetler iken günümüzde toplumun huzurunu bozan saldırganlığa ya da şiddete dönüştü.
Saldırganlık korku, öfke, hoşnutsuzluk gibi birçok duyguyu içerirken şiddet ise; fiziki olarak direkt karşısındakine zarar verme olarak birbirlerinden farklı iki terimi ifade ediyor.
Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Yöneticilik Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Ramazan Topuz, milyonları arkasında sürükleyen büyük bir endüstri ağına sahip olan futbolda, dünyanın her yerinde başarı ve başarısızlığa endeksli birçok olayın meydana geldiğine değinerek spordaki saldırganlık ve şiddet olaylarını değerlendirdi.
Sporda yaşanan şiddet olaylarının birçok kaynağı olduğunu belirten Yöneticilik Anabilim Dalı Doktor Öğretim Üyesi Ramazan Topuz, bu kaynakları; oynanan oyunun özelliği, sporcular, hakem, spor yöneticileri, tribün liderleri, antrenörler, taraftarlar, yazılı ve görsel medya şeklinde sıraladı.
“Toplumsal anlamda değerlendirmek gerekiyor”
Saldırganlık ve şiddeti incelerken toplumun içindeki bir takım iç dinamiklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyleyen Doktor Öğretim Üyesi Ramazan Topuz, “Saldırganlık ve şiddet niye var? Buna iten nedenler nedir? Bunu biraz toplumsal anlamda değerlendirmek gerekiyor. Yani bireyi içinde bulunduğu toplumsal koşullardan ayrı düşünemeyiz aynı zamanda toplumsal düzeyde yaşanan şiddet olaylarını da bireyin kişilik özelliklerinden ayrı tutarak değerlendirmemeliyiz.” dedi. Dr. Topuz, sporda bireylerin şiddet içeren davranışlarda bulunmalarının nedenlerini eğitimsizlik, aşırı alkol kullanımı, antrenörlerin oyun ve oyuncu denetimini kaybetmeleri şeklinde açıkladı.
“Kazansak da kaybetsek de”
Spor müsabakalarında nihai amacın her zaman kazananı tebrik etme, kaybetmeyi ise kabullenmek gerektiğine dikkat çeken Dr. Ramazan Topuz, “Tabi bu spor müsabakalarında böyle kalmıyor. Eğer netice iyi olmazsa fanatik seyirciler, kötü sonuçlardan mutlaka kulübü, futbolcuları ve hocayı sorumlu tutarak yavaş yavaş eleştirmeye ya da bir an evvel o kötü durumdan kurtulmak için şiddete yöneldiklerini görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Antrenörlerin, sporcularını müsabakaya çıkarırken seyircilerin olduğunu, toplumun birçok kesimi tarafından izlendiğini hatırlatması gerektiğini ileri süren Dr. Topuz, “Antrenörler, sporculara maç öncesinde ‘Hakemlere, seyircilere karşı istenmeyen hal ve hareketlerde bulunmayalım, futbolun gerektirdiği oyun kuralları neyse onu sergileyin. Kazansak da kaybetsek de maçın hakemini ve karşı takımın oyuncularını mutlaka tebrik edin.’ şeklinde konuşma yapmalı. Sporcuların motive araçlarını şiddet içeren bir dille yaparsak doğal olarak sporcularımızda saha içerisinde şiddete meyilli olacaklardır. Bu da tribündeki taraftarları etkiler.” ifadelerini kullandı.
İlk Sertifikalı Taraftar
Dr. Ramazan Topuz, taraftarların bilinçlendirilmesi için Türkiye’de ve Dünya’da ilk defa Selçuk Üniversitesinde hayata geçirdikleri uygulamayı şöyle anlattı: “Konya spor kulübümüz ve Üniversitemiz işbirliği ile Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin hocamızın desteğiyle yaklaşık 300’ün üzerinde taraftar eğitildi. Belli bir program dâhilinde Konya’daki Nalçacı grubuna örnek taraftarın nasıl olabileceğini, takımı neyin motive edeceğini, kötü durumlarda takımın arkasında nasıl durulacağı üzerinde eğitimler verildi. Eğitimlerin sonucunda da sertifika verilerek bilinçli taraftar oluşturuldu.”
Futbolda Medya Etkisi
Yazılı ve görsel basında Anadolu takımlarının çok az yer verildiğini, daha çok Galatasaray, Fenerbahçe Beşiktaş ve Trabzonspor’un konuşulduğunu dile getiren Topuz, Anadolu takımlarının bu durumu sahipsizlik duygusu olarak algılamalarıyla şiddet eğilimleri gösterdiklerini belirtti. Topuz, “Medya, büyük Pazar ağına sahip olan futbolda kendine bir pay alabilmek için daha çok toplumda popüler olan spor kulüpleri ön plana çıkarıyor. Ancak Anadolu takımlarının da konuşulmaya, tartışılmaya ve reklama ihtiyacı var. Tabi eşit yer verilmeyince doğal olarak şiddet olayları ile karşılaşıyoruz. Şöyle bir durumda var ki medya spordaki şiddeti açık olarak televizyonda gösterdiği için bu programları evde eşi ve çocuklarıyla izleyen kişilere kötü rol model oluşturuyor. Bu yüzden medyanın bu durumları göz önünde bulundurarak daha üstü kapalı bir şekilde bilgi vererek aktarması gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde kaydetti.
SİNEM ADANMIŞ
Comments